Ruhsal Yolculuk, Spiritüel yaşam

18 Haziran 2017 Pazar

YÜKSELEN BURCUNU ÖĞREN







Doğum haritası incelenirken, kişinin doğduğu anda Doğu'nun ufkunda yükselmekte olan burçtur. Doğduğunuz anda yükselen takım yıldızına yükselen burç denir. Yükselen burç, en az kendi burcunuz kadar önemlidir. Sizin nasıl göründüğünüzü temsil eder. Aşağıda ki tabloya bakarak eğer doğum saatini biliyorsanız yükselen burcunuzu öğrenebilirsiniz. 







ŞÜKREDEREK İLİŞKİLERİNİZİ BİLE DÜZELTEBİLİRSİNİZ





Hayatında dibe çökmüş insanların şükrederek hayatlarını değiştirebileceğine inanın. En umutsuz hastalıklarda mucizelerin gerçekleştiğini duymuşsunuzdur. Ya da zedelenmiş bir ilişkinin şükretmeyle harika bir ilişkiye döndüğünü. Sona eren evliliklerin kurtulduğuna şahit olmuşsunuzdur. Şükrettiğiniz de etrafınıza sevgi verirsiniz be karşılığında da yine sevgi alırsınız. Bu bir insana teşekkür etme olur, Yaradan teşekkür etme olur, bir hediye, heyecan verici bir aktivite, herşey için şükredin. Siz şükrettikçe daha da fazlasını hayatınıza çekeceksiniz. İsyan ettikçede en kötüsünü hayatınıza çekeceksiniz. Çekim yasası böyle işler. 
    İsterseniz uygulayabilirsiniz, varlığına şükrettiğiniz bir insanı düşünün, çok sevdiğiniz bir insan. O kişiye odaklanın ve o insana duyduğunuz sevgiyi, şükran duyduğunuz şeyleri düşünün. Ve içinizden ya da dışınızdan o insanla ilgili sevdiğiniz ve şükrettiğiniz şeyleri söyleyin. Sanki o sizin yanınızdaymış gibi hissedin. Bunu yaparken kalbinizin şükranla dolduğunu hissedin.
   Bu yaptığınız çalışmayla karşıya verdiğiniz sevgi mutlaka size geri döner. İşte şükretmek bu kadar kolay. 

   Yani elinizde olan bir şey için şükrediyorsanız ondam daha da fazlasını alırsınız. Örneğin çok şükür param var ya da çok şükür aç değilim diye düşünürseniz daha fazlasını hayatınıza çekersiniz. Güzel bir ilişkiniz olmasada ilişkiniz için şükrederseniz, ilişkinizin nasıl düzeleceğini göreceksiniz.







Şükretmek hayatın en büyük çoğaltıcısıdır.



PARAYI HAYATINIZA ÇEKMEK ASLINDA ÇOK KOLAY ISTE YAPMANIZ GEREKENLER






Para deyince kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Bir çoğunuzun yeteri kadar parası olmadığı için kendilerini kötü hissettiklerini söyleyeceklerdir. Eğer ihtiyacınızı karşılayacak kadar paranız varsa kendinizi iyi hissederseniz. 





Genelleme yaparsak çoğu insan para kelimesini duyunca kendini iyi hissetmez. İnsanların parayla ilgili kötü düşüncelerinin olmasının sebebi parayla ilgili olumsuz inançlarıdır. Bunlar büyük bir ihtimal çocukluğumuzda bilinçaltımıza yerleşmiştir. Yeteri kadar paramız yok, zenginler dürüst değildir, çok paran olması için çok çalışmalısın, para manevi değildir gibi sözlerle bilinçaltımıza yerleşmiştir. Çelişen olay ise hem para istemenin yanlış olduğu söylenir hemde istemediğiniz bir işi yapmanıza rağmen para kazanmanız gerektiğini. Size bunları aktaranlar hissettikleri  ve inandıkları için aktarıyorlar, ve inandıkları için evren bunları gerçek kılmış ve paranin hayatlarına girmesini engellemişlerdir. Çünkü düşüncelerinde para kirlidir kazanılması zordur, buna inandıkları için evrende inandıkları şeyi hayatlarına getirir. Ama siz bunu değiştirebilirsiniz. Düşüncelerinizle paranın kötü birşey olmadığını bilinçaltınıza kabul ettirin, parayı sevgiyle alın, paranız az bile olsa şükredin. Hayatınızda birşeyin eksik olmadığını düşünürseniz, bütün dünya sizindir. Parayla ilgili negatif duygulardan arındığınızda, şu an paranız olmasa bile parayla ilgili güzel düşüncelere yer açtığınızda paranın hayatınıza nasıl aktığını gözlemleyeceksiniz. Olumlu düşünerek hayatınıza çekemeyeceğiniz hiç bir şey yok. Güç içinizde...! Düşüncelerinizle hayatınızı yeniden yaratın. 




MELEKLER SiZE YARDIM ETTİKLERİNDE SİZE İŞARET GÖNDERİRLER, İŞTE MELEKLERDEN GELEN İŞARETLER.



Melekler yanınızda olduklarına, sizi koruduklarına dair, ya da onlardan Allah'in izniyle yardım isteyebilmeniz için size işaretler gönderirler, tabi bu işaretlerin farkına varabilirseniz. İşte meleklerin size gönderdiği işaretler.

 Tüyler : Yolda yürürken ya da ummadığınız bir anda karşınıza bir tüy çıkarsa anlayın ki bir melek size işaret gönderiyor. 

Gökkuşağı : Bu sadece gökyüzünde gördüğünüz gökkuşağı ile sınırlı değildir, Bir gölün üzerinde belirmiş renkler, ya da çiçek sularken beliren gökkuşakları.


Bozuk paralar : Dışardayken yerde bir bozuk para görürseniz onu küçümsemeyin az bir miktar olsa da alın. Melekler size Bereketin size doğru geldiği işaretini veriyor.

Bulutlar : Bazen gökyüzünde bulutlarla şekillenmis meleklere benzeyen şekiller görebilirsiniz.

Sayılar : Melekler sayılar aracılığıylada size mesaj gönderirler, sürekli gördüğünüz bir rakam ya da ardınardına sıralanmış rakamlar, 222, 4444, yada 33 33 gibi. Her rakamım ayrı bir anlamı vardır. İşte o sayıların anlamları. 

1 rakamı ve 1'li sayılar : Düşünlerinize dikkat edin, şu an da düşüncelerinizle yaratıyosun. 

2 rakamı ve 2'li sayılar : Melekler sizin yanınızda ve size destek oluyorlar.


3 rakamı ve 3'lü sayılar: Aydınlanmış insanlarım sizinle birlikte olduğu, ve size yardım ettikleri işareti verir. ( Hz. İsa, Meryem Ana, Mevlana gibi)

4 rakamı ve 4'lü sayılar : içinizi rahat tutun bu işi melekler hallediyor mesajı verir. 

5 rakamı ve 5'li sayılar : doğru yoldasın, devam et anlamı taşır. 




6 rakamı ve 6'lı sayılar : Bırak bu işi bizler halledelim, işini Allah'a havale edip çekilmeniz gerektiği mesajı verir.

7 rakamı ve 7'li sayılar : Bir mucize gerçekleşecek, bekle ve gör mesajı verir. 

8 rakamı ve 8'li sayılar : Bereket sana doğru geliyor anlamı taşır. 

9 rakamı ve 9'lu sayılar : Yaşam amacın üzerinde çalış anlamı taşır.

0 rakamı ve 0'lı sayılar : Allah'ın sevgili kulusun, ve yaptıklarına güven anlamına gelir. 


Sürekli yan yana farki rakam görüyorsanız, örneğin; 25 rakamı sürekli karşınıza çıkıyor, iki rakamında anlamlarına ayrı ayrı bakıp yorumlayabilirsiniz.

İLİŞKİLERİMDE FEDAKAR OLMAMA RAĞMEN NEDEN KIYMETİ BİLİNMİYOR? DİYORSANIZ, İŞTE CEVAPLARI







Kadın ya da erkek eğer karşınızda ki insana beklediğinden çok değer verip, karşıdakini kaybetmemek için fazla fedakarlık yaparsak karşınızda ki kişi arkasına bakmadan sizden uzaklaşır.  Sonrasındada haksızlığa uğradığımızı düşünüp, ben onun için neler yaptım, bu muydu emeklerimin karşılığı diye sitem etmeye başlarız, karşıda ki insanı suçlarız. Ama kendimize dönüp hiç bakmayız. Biz herşeyi mükemmel yaptık, herşeyi önüne serdik, o zaman problem neredeydi?  
Pek çok insan geçmişte yaşadığı olaylardan, ya da yetiştiriliş tarzından, bilinçaltına yerleşmiş değersizlik kodlarından dolayı kendisini beğenmez. Örneğin; Anneniz babanız sizi "Senden adam olmaz" , Sen hiç bir işe yaramıyorsun" gibi cümlelerle sizi büyüttüyse değersizlik duygusu sizde çocuk yaşta oluşmaya başlamıştır. İşte o insanlardan biriside sizin partneriniz ise beklemediğiniz tepkilerle karşılaşabilir, beklemediğiniz olaylar yaşayabilirsiniz. Sevgilinize ilgi gösterdiğinizde, ona hediyeler aldığınızda, her isteğini yerine getirdiğinizde, sonu gelmeyen fedakarlıklar yaptığımızda karşı taraf  bilinçaltında bunları haketmediğini düşünecektir. Sürekli ona hak etmediği değerler verdiğinizde sizin yanınızda artık kendini rahat hissetmeyecek, içinde eziklik duyguları oluşacaktır. Çünkü bu ilgiyi haketmek zorunda  kalacaktır kendini zorunlu hissedecektir ve bünyesi kaldırmayacaktır buna gücü yoktur. Ama sizin yanınızda güçlü ve değerli gibi davranacaktır. Yanınızda duygusal olarak açık olamayacak, bir nevi sizinleyken maske takacaktır.  Bu tavırlarıyla sizin onun değersiz olduğunuzu anlamayacağınızı düşünecektir. 
Sizin gösterdiğiniz ilgi, alaka, sevgi, fedakarlık karşı tarafta öyle bir baskı yaratır ki en sonunda kendini rahat hissedebileceği, korkmadan kendi kişiliğini ortaya koyabilecek başka ilişkiler aramaya başlayacaktır. Bunlar kendisine layık gördüğü orta kararda insanlar olurlar, ve sonrasında sizi hiç ummadığınız basit kişilerle aldatmaya başlayabilirler. Sonrasında sizde beni böyle biriyle nasıl aldatır diye düşünmeye başlayacaksınız. Hataları yapmaya devam ederler ama sizdende vazgeçmeyi düşünmezler. Yaptığı herşey açığa çıksa bile bir şekilde ilişkiyi sürmeye sizi ikna eder. 

Bu adam hiçbir zaman sizin olmamıştır. Dünyanın en güzel, en zengin kadınıda olsanız, onun için herşeyi de yapsanız, o yine kendi bildiğini yapacaktır. 
Sonuç olarak yapmanız gereken hiç kimseye kişinin kendisine biçtiği değerden daha fazla değer vermeyin, aksi taktirde onun taşıyabileceğinden fazla yük yüklemiş olursunuz ve o bu durumdan korkar ve kaçar. 
İlişkide alma&verme dengesi vardır. Bu dengeyi bozmadan eşit bir birliktelik yaşayın.




INSANLAR ARASINDA ENERJİ ALIŞVERİŞİ NASIL OLUR VE BU AŞK İLİŞKİNiZE NASIL YANSIR?



                           




Bir ortama girdiğinizde, ya da bir arkadaşınızla yaptığınız bir konuşmadan sonra enerjinizin çekildiğini , kendinizi kötü hissettiğinizi fark edersiniz. İşte bu enerjilerinizi çeken, başka bir değişle yıldızınızı düşüren kişilere Enerji Vampirleri denir. Bir insanla iletişim kurmaya başladığınız anda aranızda enerji bağları oluşmaya başlar. Bu bağları gözünüzde görünmez kablolar olarak canlandırabilirsiniz. Vücudumuz sadece fiziksel bedenimizden ibaret değildir. Göremediğimiz bir enerji alanıda mevcuttur, ama bazı çalışmalarla bu enerji alanını (aura) gözle görebilmenizde mümkün.  Bu enerji alanınızı ikinci bedeniniz olarak düşünebilirsiniz. Auramız yani enerji alanımız herkeste farklı farklıdır. Neşeli enerjisi yüksek olan farkındalığı olan, mutlu olmayı bilen insanlarda enerji alanı daha canlı renklere sahiptir. Neşesini kaybetmiş umutsuz mutlu olmayı beceremeyen insanlarda daha donuk bir renge sahiptir. Auranız,  duygu ve düşünceleriniz, korkularınız, kaygılarınız ya da yaşam şeklinizle biçimlenir. 


Biriyle iletişime geçtiğiniz andan itibaren iki taraf arasında kablolar gibi enerji bağları oluşmaya başlar ve bu kablolar sayesinde iki taraf arasında enerji akışı gerçekleşir. En etkili enerji akışı cinsel birliktelikle olur. İki kişinin bedenleri birleştiği an duygusal yapıları birbirine akmaya başlar. Bunun için vücudumuzu kime açtığımıza çok dikkat etmeliyiz. Birbirine sevgi ve pozitif düşünceler besleyen kişiler karşıdakinin enerji alanını zenginleştirir, ama aksi bir durumda negatif düşüncelere sahip ise birbirlerinin yaşam enerjilerini çekerler. İnsanların yaşam enerjinizi çekmenize izin vermeyin, eğer çakralarınız düzenli çalışıyorsa bu negatif enerjiler auranızda barınamazlar, ve çakralarınız düzenli çalıştığından dolayı vücudunuzdan bu negatif sevgi barındırmayan enerjileri arındırırlar. Yaşam enerjisini kaynaktan başka bir değişle yüksek benliğinden alan insanlar vardır bu insanların başkasının enerjisine ihtiyacı yoktur. Çünkü aldıkları enerji sınırsızdır. Kendi kendilerine yetebilir, mutlu olabilirler. Ama enerjisini kaynaktan alamayan insanlar başkasının yaşam enerjisini çalarlar, başkalarının yaşam enerjileriyle beslenirler. Ve enerji akışı kesildiği anda mutsuzluk, değersizlik, korku, kaygı hisleri oluşur. Ve bu kişilerle iletişimde olduğunuzda enerjiye ihtiyacları olduğundan sizin  yaşam enerjinizden çalabilirler. 






Aşk ilişkilerine gelince kadın ve erkek birbirlerine aşık olduktan sonra, ilişkinin ilk dönemlerinde erkek kadını sık sık arar, ilgi gösterir, kadın bu enerjiden beslenmeye başlar, erkeğin onu el üzerinde tutması kadında değersizlik hissini azalttığı için arada oluşan enerji kabloları enerji alışverişini yapmaya başlar, kadın artık yoğun ilgiyle beslenmeye başlamıştır, ve kadının başka değer duygusunu artıracak alanlar yoksa bu kadında bağımlılık yapmıştır. Enerji alanı erkeğin ilgisi ile besleniyordur. Madde bağımlısı olmuş gibi. İlişkinin ilerleyen evresinde erkek ilgisini azaltmaya başlar bu ilişkilerin doğasında vardır. Erkek ilgisini normal boyutlara indirirken kadın sebepsizce acı çekmeye başlar. Sürekli ilişkinin nereye gittiğini düşünür, üzülür ve olumsuz duygu ve düşüncelere kapılır. İşte bu andan itibaren enerji kablosunda ki enerji akışı tersine dönmüştür. Ve artık erkek kadının enerjisiyle beslenir. Taraflar bunu bilinçli olarak yapmazlar. Ya da enerji bağlarına başka bir örnek vermek gerekirse, sevgiliniz sizden ayrılmışsa bir tarafınız yarım kaldığı için yaşam  enerjiniz karşı tarafa doğru akmaya başlar. Enerjinizi çeker ve bu da sizde aşk acısı, depresyon gibi hisler oluşturur. Ama karşı taraftan yaşam enerjinizi geri almanız mümkün, yaşam enerjinizi geri almaya başladığınızda karşı taraf sizden enerji almak için tekrar geri gelecektir. Enerjinizi geri almak için topraklanın, kendi yüksek benliğinize bağlanın güç içinizde.


BEYİN DALGALARI VE İŞLEVLERİ








Beynimizde dört çeşit frekans dalgası vardır. Ve bu dalgalar yaşadığımız olaylara göre işlev görürler. 



Bu dalgalar; Beta, Alfa, Teta ve Delta dalgalarıdır.



 * BETA BEYİN DALGASI : korkuyla tetiklenen dalgadır, ya da stres dalgasıdır. 
Tehlikeli durumlarda devreye girer. Örneğin birinin size saldıracağı anda bu dalga devreye girer. Tehlike anında korkuyla tetiklenen Beta beyin dalgasıyla, beyne ve kaslara daha fazla kan ve oksijen pompalanmaya başlanır. Bu aşamada da tehlikeden uzaklaşmak için güvenli bir yol bulacaksınız. Beta beyin dalgası tehlikelere karşı  seni hayatta tutabilmek için dizayn edilmiştir. Hayatta kalmanı sağlar. Beta dalgası sürekli geçmişe gider, bedensel algılarımızı kapatır, bağışıklık sistemini çökertir. Yaşadığın stresin doğal olduğuna seni adapte eder.  

* ALFA BEYİN DALGASI : Keyfin ve mutluluğun olduğu beyin dalgasıdır. Alfa kaliteli yaşamın başladığı noktadır. İçsel yeteneklerinizin ortaya çıktığı, hislerin baskılanmadığı bir dalgadır. 
Aşktan sarhoş olduğunda nasıl hissedersin onu hatırla, işte o Alfa dalga boyudur.

 * TETA BEYİN DALGASI : Zihninizin uyku halidir ve bu dalga boyunda iyileştirici hücreler etki gösterir. Aşırı bir gevşemede yakalayabilirsiniz bu dalgayı. Bastırılmış duygularınız ortaya çıktığında aktifleşir.

*DELTA BEYİN DALGASI : uykunun en derin olduğu zamanlarda ortaya çıkar, rem uykusudur. Deltanın bir ilerisine Koma diyebiliriz. Beyin bu dalga boyunda bütün algılardan arınır ve yaşamsal organlara odaklanır.