Ruhsal Yolculuk, Spiritüel yaşam

18 Haziran 2017 Pazar

NEDEN PARAMIN BEREKETI YOK ? PARA KAZANIYORUM AMA PARA GELDIGI GIBI GIDIYOR? YADA NEDEN PARAYI HAYATIMA CEKEMIYORUM? DIYORSANIZ ISTE CEVAPLARI





Cekim yasasiyla ilgili hepinizin az cok bilgisi vardir, Cekim yasasi kisaca "Hayatinda neye
odaklanirsan, dusuncelerinle, sozlerinde, duygularinla ya da disariya verdigin enerjiyle onu hayatina cekersin.
        Kendinizi bir miknatis gibi dusunun, icinizden ne geciyorsa, ya da neye odaklaniyorsaniz olumlu ya da olumsuz onu hayatiniza cekersiniz. Cekim yasasini kabul etsenizde etmesinizde onun geregini yasarsiniz. Eger birseyden cok sikayetci iseniz onu hayatiniza cekersin.
        Agzinizdan cikan her kelimeye dikkat etmelisiniz, surekli birseyden sikayetci oldugunuzu, istemediginizi, yada birseyden cok korktugunuzu belirtirseniz, dusunceleriniz oraya odaklandigi icin onu hayatiniza cekersiniz.
        Simdi gelelim bolluk bereket konusuna, neden hayatinizda parayi cekemiyorsunuz? Ya da hayatiniza parayi cekiyorsunuz ama bereketi yok?
        Sikayet ettigimizde, ornegin; pahaliliktan sikayet ettigimizde, zenginlige, bolluga, elimizdeki guzelliklere odaklanmak yerine, neyimizin olmadigina, borclarimiza, odemelerimize odaklandigimizda hayatimizda ki eksikleri buyutuyoruz..
        Parayi cekmek icin zengin olmaniza gerek yoktur, Bolluk bilinciyle yasarsaniz bereket size dogru gelicektir.



        Mesela beklemediginiz biryerden odemeniz geldi, gelen odemeyi sevgiyle kabullenin ve icinizden "Ben bu odemeyi odeyecegim sonrasinda evren bana bu parayi fazlasiyla geri gonderecek" diye dusunun. Pazarlik yapmamaya ozen gosterin, bir urunu alirken onun degerini odemeye hazir degilseniz bu konu pazarlik enerjisine girer ve evren de size sizin sundugunuz hizmetin karsiligini vermeyen, degerini vermeyen,odemeyen insanlari verecektir.
      Dusuncelerinizde parayi dusman gibi gormeyin. Yani icinizden " Paranin bereketi yok", "Para geldigi gibi gidiyor" "Para bize ugramaz","Para insanlari bozar"gibi cumleleri dusunurseniz, ona odaklanirsaniz, para kirlidir dusunceleri kafanizda gezerse, evrende dusunduklerinizi size getirir ve evet para size ugramaz.
      Parayla ilgili gelecek korkusunu ve kaygisini atin, enerjiyi bloke eden en buyuk etken korkudur.
Korkularinizdan arindiginizda parayla  aranizda ki engelleride kaldirmis olacaksiniz. Arinin.
     
      Parayi sevgiyle kabul edin, Elinizde ki paranin azligindan sikayet etmeyin, daha fazlasi gelecek diye dusunun, elimden para ciktiginda bana evren daha fazla gonderecek diye imgeleyin.
      Bolluk ve bereketle ilgili dengede kalin, Alma&verme dengesi. yani emeginizin karsiligini alin, eger surekli hakkinizi bir baskasinin yemesine izin verirseniz, evrende o yonde insanlar karsiniza cikarir.Herzaman veren siz olursaniz evren size hep vermeniz gereken kisileri cikarir. insanlardan almadan cekinmeyin, hep alanda siz olmayin , ikisini dengede tuttugunuzda bolluk ve bereketin nasil size dogru aktigini goreceksiniz.
     21 Gun boyunca yatmadan once asagidaki yazdigim olumlamalari icinizden tekrarlayin, sonrasinda, hayatinizda ki parayla ilgili gelismeleri gozlemleyin, pozitif yonde degisimler olacaktir. Eger hala birsey degismezse evren paranin size gelmesi icin zemin hazirliyordur diye dusunun.

"Ben parayi seviyorum"
"hayatim bolluk ve bereketle dolu"
"nereye dokunsam bereket yagiyor"

"zengin bir birey  olmak benim icin cok eglenceli"
"ben en iyisini hakediyorum"
"para benim dostum"
"fazla para kazanmaya hazirim"
"harcadigim para bana katlanarak geri geliyor"

       Unutmayin dusuncelerinizi degistirirseniz hayatinizda degisir, dusuncelerinizle hayatinizi istediginiz gibi yonlendirin, hayatinizi bastan yaratin :)
     


    

ASK ILISKILERIMDE NEDEN HEP AYNI OLAYLARI YASIYORUM? KARAKTERLER DEGISIYOR SENARYO HEP AYNI.





Ask hayati birturlu yolunda gitmeyen insanlarin yasadiklari sorun genelde aynidir. hayatina degisik insanlar girer cikar ama yasadigi senaryo hep aynidir. Bunun sebebi kisinin bilincaltinda ki korkularidir. ya da gecmisten gelen bir kalip. gecmiste bilincaltina yerlesmis kotu bir kodlama olabilir. Hep ayni tarzda insanlari hayatiniza cekiyorsaniz bunun sebebi bilincaltinizda yatiyor. ornegin; surekli aldatilmak korkusu olan bir kadin hep capkin erkekleri hayatina ceker. Oysa capkin bir erkek ona aradigi mutlulugu veremez. Bir yandan ayrilmak ister bir yandanda ona tutuklu kalir. Tam o sirada hayatina gozu disarida olmayan onu el ustunde tutan bir erkek hayatina girmeye calisir, kadin onunla iletisim kurar ama ne yazik ki ona asik olamaz. hikayeler genelde boyledir. Kadinin aldatilma korkusu cocukluguna dayaniyordur.Cocuklugunda surekli annesini aldatan bir babasi olmasi onun bilincaltina aldatilma korkusunu yerlestirmistir.
 Bu donguden cikmak  istiyorsaniz, bilincaltinizi temizleyin, Meditasyon yaparak, nefes calismasi yaparak bilincaltinizin derinlerine inin, ben bu donguyu neden yasiyorum diye bilincaltiniza sorun, Gecmise gidin en derinlere inin, Cocuklugunuzda ben buna benzer bir olayi ne zaman yasamistim diye bilincaltiniza sorun er ya da gec bilincaltinizdan cevap gelecektir  hatirlayacaksinizdir. O ani hatirladiginizda size aci veren bir olay bile olsa o ani tekrar yasayin aglamak isterseniz kendinizi birakin, gozyaslari sifaladir, olayi imgeleyin, derin nefeslerle o ani sifalandirin ve o ani yasamaniza sebep olan herkesi once kendinizi affedin daha sonrasinda dusuncenizle saliverin.
Bu calismayi yaptiktan sonra ask hayatinizin nasil pozitif yonde degistigini goreceksiniz. Degismiyorsa gecmisi hala affedememissiniz demektir. calismayi tekrar tekrar yapabilirsiniz.


Unutmayin hayatinizda yasadiginiz iyi ya da kotu tum olaylarin cozumu sizde. siz iyilestikce siz sifalandikca siz saglikli oldukca, karsiniza hep ayni frekanstan insanlar cikacaktir.

Hayatinizda ki insanlardan sikayetci olmayin, degismeye kendinizden baslayin siz degistikce hayatinizda degisecek.

div style="text-align: justify;padding-left:20px; padding-right:20px">Sevgilinizle geleceğiniz nasıl olacak?

PARTNERİMİZİ NEDEN ODAK NOKTASI YAPARIZ? VE SONUCLARI




t





Eğer partnerinizi hayatınızın merkezi haline getirirseniz, sonuclar çok yıpratıcı olabiliyor ya da ilişki bitişe doğru gidebiliyor. Birçok insan bir ilişkiye başladığında hayatını o kişiye göre yönlendirir. İlişkiler tek taraflı bir müessese değildir. 
Eğer sağlıklı bir ilişki sürdürmek istiyorsanız partnerinizle birbirinizin yaşam alanına girmeyin, zamanınızı sadece o kişiyi düşünerek geçirmeyin, o kişi hayatınıza girmeden önce yaptıklarınızı yapın, kendinize hobi bulun, kendinizle ilgilenin. Kendinize değer verin. Siz iyi olduğunuzda karşı tarafta iyi olacaktır. Eğer kendinizi boşlar sadece karşı tarafla ilgilenirseniz enerjisel dengeler bozulur bu da ilişki de kötü olayları beraberinde getirir. Unutmayın önce kendiniz. Siz kendinize değer vermezseniz, hiç kimse vermez. Mutlu bir ilişki istiyorsanız işe kendinizi düzeltmekle başlayın. Unutmayın hayatınıza  aynı frekansta olduğunuz size benzeyen insanları çekersiniz. Evrende kural böyledir, sizin frekansınız iyi olursa karşı tarafta iyi olur. Eğer hayatınızda ki kişi sizinle aynı  frekansa gelmezse. frekanslarınız değişirse evren o kişiyi sizden uzaklaştırır.

Erkekler sorgulanmaktan, baskı altında kalmaktan, suçlanmaktan ve çok konuşulmasından hiç hoşlanmazlar, Kadın partnerini odak noktası yaptığında zamanla erkeğe baskı yapar, onu suçlar. Kadında beklentiler çoğalır, erkeğin gerekli ilgiyi göstermediğini düşünür ve sürekli yakınır, bunlardan bunalan erkek kadından uzaklaşır, hatta ilişki başlamadan biter. 

Bir tarafın karşısındakini odak noktası yapması ve beklentiye girmesi geçmişten gelen bilinçaltı kalıplarından ötürüdür. Geçmişten gelen aldatılma korkusu, kaybetme korkusu vs. Bilinçaltında ki korku kalıplarından arınmadığınız sürece döngü böyle devam eder, geçmişi şifalandırmadan geleceğiniz sağlıklı olmaz ve hep aynı sorunu yaşadığınız insanları hayatınıza çekersiniz. Ise Bilinçaltınıyda ki korku kalıplarından arınmakla başlayın.


Kişiyi odak noktası yaptığınızda yaşam amacınızdan da uzaklaşmış oluyorsunuz, her birey dünyaya bir amaç için gelmiştir, kimileri hayat amacının ne oldugunu bulmuş, kimileri hala farkında değildir. Eğer ilişkide hayat amacınızı bulma ya da hayat amacınızı yerine getirme yolundan sapmışsanız evren kendinize gelmeniz sirkelenmeniz için ilişkinizde bir takım problemleri hayatınıza getirebilir. 




      ÖNCE KENDİNİZDEN BAŞLAYIN!

                                              

AŞK ACISI NASIL GEÇER?





AŞK ACISI NASIL GEÇER? 
Pek çok kadın ayrılık yaşadığında yaşam enerjisini ilişkisi olduğu erkekte bırakıyor. 
Görüşmeler bitse bile onu aklından tamamen silemiyor. 
Sürekli mesaj atıp atmadığına, acaba tekrar arar mı? 
Bana geri döner mi? 
Hayatında başka birisi mi var? 
Gibi düşünceler beynini kemirir. 
Bunun sebebi o erkekte bir parçasının kalmasıdır. 
Birşeyler tamamlanmamıştır, bu yarım kalınmışlık, karşı tarafın üzerimizdeki hisleri ve bu hislerin manyetik alanı yüzündendir. 
Kendini değersiz hissetme, nefret, saygı duyulmama ya da mutluluk, aşk, güven, hislerinin birden yarım kalması manyetik alanınızı yerle bir ediyor ve bütün pozitif enerjileriniz, parçalarınız erkeğin enerji alanına doğru akıyor, negatif olanlar ise bizde toplanıyor. Yani kutuplaşma oluyor. 
Erkek kadını duygusal olarak yarım bırakıp beklentilerini karşılamamışsa, enerjileriniz erkeğe gitmişse ve acı çekiyorsanız yaşam enerjinizi geri alabilirsiniz. Düzenli gevşeme ve meditasyonla bunu yapmak mümkün. 
Öncelikle yapmanız gereken olayı kötü bir olay olarak görmemeniz, bu ilişkinin size ne kattığını ve size ne ders verdiğini bulun. Eğer ilişkiden dersinizi almazsanız hayatınıza, dersinizi almak için yine aynı olayları yaşatacak insanı çekersiniz. İlişkiden almanız gereken dersi bulduktan sonra ve size katkılarını düşündükten sonra, rahat edebileceğiniz biryere uzanın ve bir süre düzenli nefes alışverişi yapın, gevşeyin. Onunla ilgili tüm negatif düşüncelerinizi, acinizi beyaz bir ışığa doğru gönderdiğinizi salıverdiğinizi düşünün. Ve bu uygulamayı bir kaç kez tekrarlayın, vaktiniz varsa 21 gün boyunca. 
Bu süre içersinde de kendinizle ilginin kendinize değer verin. Yaşam amacınıza odaklanın. Aşk acısını nasıl geride bıraktığınızı göreceksiniz.


OLUMSUZ BİRŞEYİ NASIL OLUMLUYA ÇEVİRİRİZ




Hayatınızda olumsuz giden birşey varsa, kendinizi istediğiniz şeyle hayal edin ve sevgi verin. Olumsuz herşey sevgisizdir. Onun için olumsuz bir durumda onun aksini hayal edin çünkü onun tersi sevgidir. Örneğin bir hastalığınız varsa vücudunuzun sağlıklı olması için sevgi verin. Hastalıktan kurtulmaya odaklanmayın, sadece sağlıklı olduğunuza odaklanın. 

Değiştirmek istediğiniz şeyi düşünmeyin bile, sadece istediğinizin şeye sevgi verin. Sevginin gücü sizin için olumsuzluğu değiştirecek.  


İstediğinize kavuştuğunuzu hayal edip hissettikten sonra hayal ettiğinizi kapsayan yeni bir dünyaya adım atarsınız. Onun için herkese yaşadığınız olumsuz olaylardan bahsederek yeni dünyayla çatışmayın. Birine olumsuzluğunuzdan bahsederken yine istemsizce  kötüsünü hayal etmiş olursunuz ve eski dünyanıza geri dönersiniz. Kötüyü hayal ettiğinizde karşılığında evrenden alacağınız şeyde kötüdür. En iyisini hayal ettiğinizde ise karşılığında alacağınız şey iyidir. 




İstemediğimiz bir şeyden bahsederken kendinizi mutlaka kötü hissedersiniz. İşte bu kadar basit. Ama insanlar genelde iyi hissetmemeye o kadar alışmış ki istemediklerinden bahsederken ne kadar kötü hayaller kurup ne kadar kötü hissettiklerini fark etmezler bile. Nasıl hissettiğinizin daha çok farkında oldukça ve duygularınıza daha çok değer verdikçe iyi duygularınızdaki en ufak düşüş bile size dayanılmaz gelir. İyi hissetmeye o kadar alışırsınız, duygularınızın o kadar farkında olursunuz ki biraz azaldıklarında hemen hisseder ve kendinizi iyi duygulara yöneltirsiniz. Çoğu zaman iyi hissetmeli ve mutlu olmalısınız, çünkü siz harika bir hayat yaşamak için doğdunuz ve bunu almanızın başka yolu yok! Bunu da düşüncelerinizle yapacaksınız.


HAYATINIZDA Kİ KİŞİ SİZİN RUH EŞİNİZ Mİ?





Sevgilinizin ya da hayat arkadaşınızın ruh eşiniz olup olmadığını söylemeden önce belirtmek isterim ki ruh eşleri bir ömür boyu mutlu mesut birlikte olan çiftler değildir. Ruh eşi olup yıllardır ayrı kalmak durumunda olan çiftler vardır. Ruh eşi demek birbirlerini tamamlayan ruhlar demektir. Aralarında güçlü enerji bağları vardır. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar belli bir frekansa gelindiğinde ruh eşinizi hayatınıza çekersiniz. 
Evet şimdi gelelim hayatınızdaki kişi ruh eşiniz mi anlamaya; 


1- Anlaşmak için sözcüklere gerek yoktur, konuşmadanda anlaşabilirsiniz,


2- ilk tanıştığınızda bile birbirinizi yıllardır tanıyor hissi taşırsınız,




3- İçinizde derinlerde bir yerde onun doğru kişi olduğunuzu hissedersiniz,


4- Birbirinizin yanında aşırı rahat olursunuz,


5- Birlikte olmak için mücadele vermeniz gereken durumlarlarla karşılaşa bilirsiniz,


6-Birbirinize telepatik bağlarla bağlısınızdır,


7-Daha önce kimseden almadığınız bir elektrik alıyorsanız,


8- Aynı anda aynı şeyleri söylüyorsanız,


9- Ortak noktalarınız çok ise,


10-Onun sizi arayacağını önceden hissediyorsanız,


11-Aranızda sürekli tesadüfler yaşıyorsanız,


12-Aynı acılar sizi bir araya getirmişse,




  Yukarıda ki maddelerden en az 6'sını yaşıyorsanız evet o kişi sizin ruh eşiniz.






Çekim yasasını kontrol ederek istediğimi nasıl elde ederim? Pozitif düşünüyorum ama yinede olmuyor diyorsaniz, işte cevapları






İstediğimiz birşeyi çekim yasasıyla nasıl elde ederiz?

Bir çoğunuz ben pozitif düşünüyorum ama yine de istediklerim olmuyor diye düşünebilir,  ya da çekim yasasıyla hayatıma istediğiniz şeyi çekmeyi bilmiyor olabilirsiniz.


İnsanların istediği şeyi elde edememe sebebi, olmasını istedikleri şey yerine, olmasını istemedikleri şey üzerine düşünüyor olması. Düşüncelerinizi inceleyin, söylediğiniz sözlere dikkat edin. Çekim yasası vardır ve siz kabul etsenizde etmeseniz de hayatınızda işler. İnsanların bugüne kadar başına aldıkları en büyük salgın bir hastalık gibi olan "istemiyorum" salgınıdır. İstemedikleri şeyler öyle baskın olarak konuşup düşünüyorlar ki buda salgının ayakta kalmasına sebep oluyor. Eğer sadece ne istediğinizi düşünüp ona odaklanırsanız hayatınıza istediğiniz şeyi çekmeniz mümkün olacaktır. 


.

Evren düşüncelerinizde kötüyle iyiyi ayırmaz ya da ne isteyip istemediğinize bakmaz, sadece düşüncelerinize cevap verir. Örneğin; bir sürü borcunuz var ve kendinizi bundan dolayı kötü hissettiğinizde, borçlarımdan dolayı kendimi kötü hissediyorum mesajını Evrene göndermiş olursunuz. Yaptığınız şeyi kendi kendinize onaylamak, bu her düzeyde hissetmektir. Borçlarınızın artmasına sebep olan budur