Ruhsal Yolculuk, Spiritüel yaşam: AYRILIK ACISI VE EVRELERİ

18 Haziran 2017 Pazar

AYRILIK ACISI VE EVRELERİ




 Bir ressamın, Oscar Kokoschka'nın hikayesidir bu.
1900'leri başlarında, geleneğe
> göre, genç ressamların para kazanmalarını ve gelişmelerini sağlamak amacıyla, önemli aile büyüklerinin portrelerini yapmaları istenirmiş. Kokoschka, bu sırada önemli bir portre yapmakla görevliyken, 1911 yılında ölen Gustav Mahleri'in eşi Alma Mahler ile tanışmış. Bu tanışma, kısa sürede önü alınamaz bir aşk hikayesine dönüşmüs. Tutkulu ve alevli bir macera....

 Bu durum, Alma'nın 1915 yılında mimar Walter Gropius ile evlenmesiyle son bulmuş. Duyguları yarıda kesiliveren Kokoschka'nın acısını tahmin edebilirsibiz elbette. Bu aşkın acısını sayısız resme aktaran ressam, modern sanatın sıra dışı ürünlerinin doğmasına sebep olmuştur. Yaşadığı cinsel deneyimleri bile aktarmış.
       Hiç kuşkusuz Alma'da sıra dışı bir karaktere sahipti ve Kokoschka'nın karasevdaya tutulmasında, bu durum en büyük etkendi. Sonunda Alma'nın başkasıyla evlenmesinden sonra onu unutmamak adona Kokoschka bir bez bebek yapmış ve gittiği her yere onu da götürmeye başlamış. O bez bebekle geçirdiği uzun sürenin sonunda bir gün bebeğin gırtlağını keserek onu çöpe atmış....



       Aşk acısının kısa sürede geçireçilebileceğini söylediğimde çoğu zaman fazla iddialı görünüyor. Oysa artık eskisi gibi uzun süre acı çekip zamanın duyguları köretlmesi beklenmeyebilir.
Hatta aşk acusını azaltmak için uzun uzun neyi neden yaşadığımızı analiz bile etmek gerekmeyebilir. Aslında mantığımızla duygularımızı baskılayıp kontrol altına alıyoruz ama bu bazu bilmediğimiz korkularımızın bilinçaltında köklenmesine, derinleşmesine bile sebep olabiliyor.

     Ayrılık acısı - ki bu ölüm bile olsa - bazı evrelerle atlatılır. Önce öfke duyarız. İnkar ederiz. Sonra oazarlık evresi başlar. Daha sonra pazarlığı kazanamayacagımız için depresyon evresi gelir ve en son kabullenme aşamasına gireriz. Bu süreci kimimiz uzun ve zor, kimimiz daha kısa ve rahat geciririz. 
    Bir insana negatif duygu verirseniz, onun pozitif duyguları size geçer. Bundan beslenen insanlarada enerji vampiri deniyor.Aslında insan ilişkilerinin temel prensibi, size pozitif duygu veren herkese bunun iadesini yapmaktır. Yani ona olumlu bir duygu hissettirmelisiniz. Bu kimi zaman hakedilmiş bir taktir ya da iltifat olabilir. 
     Aşk ilişkisi yaşayan ciftlerde, bir taraf diğerinden önce ilişkiyi keserse, diğer taraf yarım kalacaktır. Enerji alanı birbirine akarken, aniden akış kesilğinde kişi acı çekmeye başlar. Çünkü kişisel enerjisini, görünmeyen duygusal bedeninin bir kısmını sevdiği kişiye kaptırmıştır artık ve geri alamıyordur. 
      Bir kağıt ve kalem alın elinize ve ona söyleyemediğiniz herşeyi, içinizde kalmış tüm duyguların tepkisini verin. Hem de hiç sansürsüz... Ve sonra eğer bedeninizde kalp bölgenizde ağırlık varsa bir yastık alıp kuvvetle yatağa vurun. Yastığı vurun, ağırlığın azaldığını göreceksiniz. Eğer kasıklarınızda ağırlık varsa, yere uzanın. Duvara bir yastık koyun ve ayaklarınızla o yastığa hızla ve uzun süreli vurun.


     Ve en önemlisi, bu ilişkiden çıkartmanız gereken hayat dersinin ne oldugunu bulmaya çalısın. 

      Enerji alanınıza dolmuş olan negatif duyguları boşalttığınızda, kendi enerjinizi geri almanız için yer açılır. Artık onu kafanızdan silmek için gerçek zemin oluşmuştur. 

     Eğer onu hic düşünmemeyi başarırsanız, yani beklentileri keserseniz, işte ozaman muhakkak sizinle irtibat kurmaya çalısacaktır. Ama unutmayın. Kurduğu irtibat sizin enerjinizi geri ödemek için olacaktır. Bitmiş ilişkiler yeniden başlamaz. Baslasa bile cok daha kisa sureli olur. Çünkü oradaki alış veriş bitmiştir.  



     Yukarıdakı öyki "Aşk ve Beyin" adlı Dr. Bülent Madi'nin kitabından alıntıdır....! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder